31 Aralık 2016 Cumartesi

Naber ?

Ne çok gece batırdın ne çok gün aydınlattın. Ne çok insan kazandın bir o kadar kaybettin. Bir çok başarıya imza attın bir o kadar kaybettin ama hiç biri 2016 kadar zor değildi dimi ? Evet kabul çok zor bir yıldı. Aşık oldun terk edildin, işten çıkartıldın, rakıya zam geldi, sigara peşini bırakmadı, üniversite'yi kazanamadın. Çok beğendiğin o ayakkabıyı alamadın. Bir Avrupa seyahat'ı ah ne güzel olurdu dimi ? ama olmadı. Maaşını gününde alamadın bu patronların hepsi ibne 🔪 Dışarı çıkacaksın eyvah giyecek hiç bir şey bulamadın dımı koca dolapta ⚔️ Starbuck'ta caramel macchiato mu kalmamış ? En yakın arkadaşından hayatının kazığını yedin , lanet olsun dostum. Hastasın işe gidemiyorsun vefasizlar yüzünden raporda alamıyorsun napacak sandın patron sırtını sıvazlayıp sağlık önemli mi diyecek sandın tabiki maaşından kesecek . Geçmiş olsun bu ay kıt kanaat geçineceksin 🚬 derken bak yıl bitiyor bırak küçük çakıl taşları üzerine gelsin kanepede uzanan annene bak , zil çaldı koş kapıda iki ekmekle yüzünde ki kırışıklıklara yorulsada yorulmayan babana kapıyı aç. Sana kazık atan dost sandıkların gittiğinde yanında duran kardeşinle çatlak patlak oyna, yahu şaşıran eşşek şaşırmayan prenses'te olur sen yeter ki hüzünde bile neşelenmeyi öğren 🔮 Hayat geçerken zaman geliyor ve en sevdiğin'i mavi gökyüzüne karıştırdı dimi?  Seninde kalbinin yarısı toprak kokuyor . Çok beğendiğin o ayakkabıyı alamadığın için üzülmemeyi öğrendin. Maaşını geç veren patrona kafa tutmayı starbucks 'ta caramel macchiato yoksa caribon'da budino içmeyi öğrendin. Aaa yıl bitti. Hadi o zaman zor geçti dediğin yıl seni biraz büyütmüş olmalı . Ee o halde #2017 sana sağlık,mutluluk,huzur ve aşk ❤️ getirsin . Başarı ve insan'ı hayatından da eksik etmesin . Kalbinin yarısı toprak kokmasın . Giderse senin değildir dönerse dönme dolaba bineriz . Tamam tamam sustum . Musmutlu bir yol olsun bu yıl ve dahası . Hüzünde de neşeyi unutma.. Ho ho ho 🤶🎅🏻❤️❤️🙈😘🎈🚬💸🙏😍🌸❄️💕🌺💎😻👻👼💃🐝🦄🐥🐔🐵🙈🙉🐒 #christmas #mutlunoeller #hoşgeldin2017 #banayinegeldiler #çoksevin #çoksevilin #huzurgetirsinyeniyıl #aşkolsun #siyahbeyazama #benbirazgökkuşağı he bide akşama çok dağıtmayın bunun ertesi gün toplaması var 🙊🦇

14 Mart 2014 Cuma

iSTANBUL ÖZLEDİN Mİ BENİ ?

Bana koca bir kenti sunarken, küçük bir yürekteki adamı alan aşk, bilmediğim yanlarımı çıkar dar sokaklardan caddelere. Çıkar karşısına onun! Güneşi batıyor İstanbul'un kendi içine, en içime... Düşlerimi döktüm arkasında kalan kızıllığına. Her sahnede dile getirilmeyen âmin, başımı bekledi. Ağladım. Ağlamak mevsimsiz durdu yüzümde. Ağlamadım, kin saldırdı kirpiklerime. Her şey suç unsuru, her şey bir intihara neden… En çok ne kalmadı geride, en az ne hatırlanıyor? Bilir mi ki? Ya da haykırsam İstanbul'a, duyurur mu sesimi? Şarkılarımda, siyah-beyaz kaldı gülüşüm. Kırmızı bir alınganlık oturdu dudak kenarlarıma. Derinden geldi gerçekler ve su yüzünü talana çevirdi. Aşk, al biraz da küskünlüğümü. Barış parmakları gönder; bana, ona... Çok sesli bir yalnızlık oldu şimdi güncem. Boş boş sayfalarda anlatamadıklarımın anlamı var! Bunca insan neye kör, niye kör? Bildikleri, senin en dolanlı halindi aşk! Şimdi karşı karşıyayız. Neden çığlık atmıyorlar varlığımın ürkünçlüğüne? Neden ele vermiyorlar beni, seni? Bir ihbara meydan verir içimdekiler… Söyle İstanbul’a, konuştursun muhbir bakışlarını! Sır tutmak eski bir Bizans oyunu, susmaksa Osmanlı hikâyesi… Aşk! Esaslı bir yalnızlıktı aradığım; buldum, yitirdi yalnızlığını o… Şairinden satın alınan çok kullanılmış yalnızlıklar bir beden küçük gelirmiş alana. Bana ondan en çok onun kaybettikleri kaldı. İstemedikleriydi payıma düşen! Anmayacağı anlardı bana bıraktığı! Gelişini beklemek, gidişini izlemek… Bana en çok onun ardı kaldı. Yine gülsem diyorum hayatın en ciddi yanına. Umursamadan sersem umutlarımı, ki umudum olsa! Unuttuğum olsa! Ve bir de o var, onlar var! Unutmak ölümden önceki eylemim olur bunca çoğullukta. Ben’in yoksulluğunu anar mı? Aşktı, o ve benden oluşan biz! Aşktık biz. İkimiz seni yaratıyorduk, aşk! Sendendi sevgimiz, birbirimize oldu ihanetimiz. Ben yokken nasıl yaşar seni? Kimle yaşar, neden yaşar? Kızılı silindi İstanbul’un… Bir öfkeydi batışı ve çattı gitti güneş… Her yan, karaya yeni bir ton! Göremiyorum, İstanbul’un suretine sinmiş düşlerimi. Düştüler mi bir bir? Oysa düştüler sadece! Çocukça, serserice… Dokundu bazı yüreklere, içine dert oldu bazı sıfatsız isimsizlerin… Aşk, bırak kelimelerimi, bırak da güneşin ardından bir de ben çatayım İstanbul’uma! Özlemiştir hırçınlığımı, özlemiştir kavgalarımı. Özlemiştir, belki beni…

27 Şubat 2014 Perşembe

At-lar ve Fil-ler

Kafamın içinde milyon tane soru
ve at-lar var..
At-lar bazen yerini fillere devrediyor..
Filler tepiniyor..
Tepiniyor..
Bu acıya daha fazla dayanmamak için kendımı yorganın altına hapis ediyor..
Gözlerimi kapatıyor karanlığı ikiye katlıyorum..
Saat kaç olursa olsun bunu yapıyorum..
Sonra ne mi oluyor ?
Kısa vakitte baka bildiğim kadar baktığım gözlerin beliriyor ardından tokalaşırken tutabildiğim kadar tuttuğum ellerin..
Bu kez acım iki'ye katlanıyor..
Başlıyorum iki katı düşünmeye seni..
O gözler şimdi kime bakar..?
O eller şimdi hangi eli tutar..?
Sonra ne mi oluyor ?
Bu okuduğun yazılar oluyor sevgilim..
Bu okuduğun yazılar..

26 Şubat 2014 Çarşamba

"Hadi birlikte inşirah okuyalım,

Allah kalbimizi genişletir..

Merak etme hiç bir tahayyül, mukadder olanı değiştirmeye yetmez!

Kalbini ferah tut..

Dua edelim

Şurada güneşe ne kaldı ?

-Tarık Tufan 

16 Şubat 2014 Pazar

Ne güzel tercüman olur duygulara Sunay Akın..

Canım yalnızca sevmek istiyor seni..
öncesini ve sonrasını düşünerek değil, alışılmış bir tören gibi hiç değil ..
Dokunmadan , gözlerine bile bakmadan .. konuşmadan .

Unutup , tekrar hatırladığım ve çok sevdiğim bir şarkıyı hiç bıkmadan defalara ara vermeden içten içe
mırıldanıp zamandan koparıp alır gibi .. Sevmek istiyorum seni ..

Saçlarını yüzünden ayırıp
Gözlerini kirpiklerinden
Ellerini bileklerinden
İsmini bedeninden ayırıp
Ayrı ayrı bir evin odalarını gezer gibi ..
Keşfeder gibi .. Sevmek istiyorum seni..

İlk kez merakla ve hayranlıkla , kırmızının detayında dakikalarca takılıp bakar gibi..

Sevdiğim hiçbir eşyayı yanıma almadan çıkar gibi
Süregelen bir sevgiyle değil !
Öğretilmemiş .. bilmediğimiz biçimlerde .
Kuşların kanatlarını açıp özgürlüğe süzülmesine yarayan içgüdüleriyle..
İçimden geldiği gibi canım … Sadece sevmek istiyorum seni ..


Bir yaz günü tenine vuran sıcaklığı gibi güneşin
serin bir akşamın denizden esen rüzgarıyla içine işlediği yosun kokuları gibi..
anlatamadığın ama bırakmak istemediğin bitmesini hiç istemediğin bir hisle..

Canım yanlızca sevmek istiyor seni..
Ne umut etmek , Ne beklemek
HİÇBİR ŞEY
Sadece Sevmek istiyorum seni..

Cemal Süreya

Fotoğraf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz
Güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz
Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler
Razı olma hiçbir sessizliğe 
Biliyorsun seni seviyorum
Pencereden bakmayı 
Öğreteceğim sana
Sesin
Balkona asılı çamaşırmışcasına
Havalansın, havalansın dursun
Sokakta değil balkonda;
Dışarı çıktığın zaman
Romanını yastığının altına sakla;
Şiirini mutfağa koy
Boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa,
Öykünü yanına alabilirsin elbet
Müziğini de, resmini de
Niçin güvenemiyorsun bana?